Levent Sarılgan

İpek Yolu Orman Meyveleri A.Ş.

 25.000.000 TL

Super Farm’ın amacı; modern teknolojiye dayalı, izlenebilir, kalıntısız ve doğal üretim uygulamaları ile yüksek kalitede üretim yaparak; yaban mersini tüketiminin en yüksek olduğu iç pazar olan İstanbul’a ve ihracat noktalarına 1 saat mesafede olması gibi avantajlar sayesinde; önce Yalova bölgesinde, sonra Türkiye çapında, kârlı ve lider yabanmersini çiftliklerinden biri olmaktır.

Super Farm ile, Levent Sarılgan’ın ilk girişimi olan Alova Farm’ın da bulunduğu Yalova‘nın Altınova ilçesinin Çobankale mevkinde yer alan, 27,5 dönüm büyüklüğünde arazide, 18.000 saksı kapasitesinde, sulama ve gübreleme otomasyonu kullanılarak, yaban mersinine özel üretilmiş saksılarda, açık havada dikey tarım modelinde, yurt içi ve yurt dışındaki tüm büyük zincir marketlerin talep ettiği boyut ve kalite seviyesinde yabanmersini yetiştirilecek bir meyve bahçesi kurulacaktır.

Super Farm ile başlayan “açıkhavada, otomasyona dayalı, dikey tarım” modelinde yönetilen yaban mersini bahçeleri ağının 2026 yılında toplam Türkiye üretimi olan 30.000 tonun %20’sini üretmesi ve Avrupa pazarında, hiç bir aracıya ihtiyaç olmadan, Avrupa’nın tüm büyük market zincirlerinin bir çoğuna direkt satış yapan, - Avrupa için - rakipsiz bir tedarik merkezi olması hedeflenmektedir.

Kitle fonlaması kampanyasının başarılı sonuçlanması halinde kurulacak girişim şirketinin temel hedefi ve odak alanı; tüketimin çok hızlı arttığı, AB içi üretimin, artan tüketim karşısında yetersiz kaldığı ve ne kadar üretirsek üretelim, doğru çeşitleri seçtiğimiz ve üretim standartlarını tutturduğumuz koşulda, AB ve Birleşik Krallık pazarına satış yapma fırsatımızın, dünyadaki tüm diğer bölgelerdeki üreticilerden daha yüksek olduğu, yılın 8+ ayı taze yaban mersini üreterek, büyük perakende zincirlerine aracısız, direkt ve Türkiye ortalama kg başına kârlılığına kıyasla, daha yüksek bir kg başı karlılık ile 12 yıl boyunca 5.000.000 Euro ciro sağlamaktır. 

10 yıl kadar önce ABD ve AB ülkelerinde tüketimi hızla artmaya başlayan, super foods (süper gıdalar) olarak tanımlanan ürünler içinde zeytinyağı ve zencefil ile birlikte en yaygın tüketilen ürün olan yabanmersini, Türkiye’de de son 2 yılda gıda alanında en hızlı yükselen değerlerden olmuştur.

Yaban mersininin, onkoloji, kalp hastalıkları ve beyin fonksiyonları başta olmak üzere, sağlık açısından faydalarının bilimsel çalışmalarla tekrar tekrar kanıtlanması; tüketimi hızla arttırırken, ürünün raf ömrünün kısa olması nedeniyle, taze tüketilmesi ve toplandığı gün tüketiciye ulaştırılması, tüketiciler tarafından önemsenmektedir.

Özellikle doktorların kanser, lipödem, kalp hastalıkları tedavisine yardımcı besin olarak hastalarına önerdikleri durumlarda, ürünün yüksek besin değeri taşıması dolayısı ile taze, bekleyerek besin değerlerinin düşmemiş olduğu bir ürünün tüketilmesi çok daha önemli olmaktadır.

İstanbul gibi tüketimin en yoğun olduğu bölgelere yakın yerlerde yaban mersini üretimi yapmak, D2C yani tarladan doğrudan müşteriye satış ve dağıtım yapmak, İstanbul’daki milyonlarca müşteri için karşılanması beklenen bir ihtiyaçtır.

Aynı zamanda, son yıllarda AB ve İngiltere’deki tüketimin çok fazla artması ancak İtalya, İspanya, Doğu Avrupa ve Kuzey Afrika’daki üretimin yeterli olmaması nedeniyle, Avrupa ülkeleri hızla artan talebi Güney Afrika Cumhuriyeti, Orta ve Güney Amerika’dan karşılamaktalar. Ancak lojistik sürecinde, hem ürün besin değeri kaybı hem de raf ömrü kısalığı nedeniyle hacimsel ürün kaybı yaşanmaktadır. Bu nedenle Avrupa’ya yakın, yılın çok uzun döneminde ürün yetiştirilebilen bir Türkiye pazarı, satış potansiyeli açısından çok güçlü bir ihtiyacı karşılamaktadır.

Türkiye’de yaban mersinini, hasat edildikten sonra İstanbul’a 1 saat içerisinde ulaştırmak çok değerli bir katma değer önermesidir. Meyveler ve sebzeler, dalından toplandıktan sonra, zamana doğrusal olarak besin değeri kaybı yaşamaktadır. 1 hafta ve üzeri sürelerde bu besin değeri kayıpları %20 ila %40 arasında gerçekleşmektedir.

Super Farm, tüm üretimini İstanbul ve Bursa’daki, her ikisi de 1 saatin altında mesafede olan online marketler, organik/vegan marketler ve doğrudan / tarladan son tüketiciye satarak; Türkiye’de en taze yaban mersinini, besin değeri hiç kaybolmadan, tarladan, tüketiciye kadar olan süreçte gıda kaybı oluşmadan, yüksek kar marjı ile faaliyet gösterecektir.

Yüksek verimlilikte üretim ve son tüketiciye en yakın noktadan satış yaparak, kg başı kârlılığı maksimize edecek bir diğer satış modeli de en yakındaki ihracat pazarlarıdır. Bunlardan en değerli olan Orta Doğu, Rusya, AB ve Birleşik Krallık pazarlarına satış yapabilmek için ise üç kriter bulunmaktadır:

a) Minimum 2000 ton / yıl (+ 900 dönüm) ilaçsız, temiz yaban mersini üretim büyüklüğü

b) Yılın minimum 8-9 ayında aynı kalitede ürünü sağlayabilmek

c) Kaliteli, sürdürülebilirlik standartlarına uygun ve hijyenik paketleme

Bu kitle fonlama projesi ile; Türkiye’nin en teknolojik, dünya standartlarında, yaban mersini yetiştirmek için özel olarak üretilmiş saksı, torf ve sulama sistemleri ile üretim yapan yaban mersini bahçelerinin oluşturduğu bir bahçeler zincirinin ilk adımını atıyoruz.

Kişi başı tüketim ortalamasında en çok artış gösteren Avrupa bölgesi ve özellikle en büyük iki pazar olan AB ülkeleri ve İngiltere’ye;

- Coğrafi yakınlık,

- Karadan ve havadan soğuk zincir lojistik yetkinliğini üst düzeyde olması,

- Üretim maliyetlerinin düşüklüğü ve ülkemizin son yıllarda elde ettiği paketleme ve ürünleştirme yeteneklerinin Afrika ve Doğu Avrupa’ya göre daha gelişmiş olması,

- Tüm AB, Orta Doğu ve Rusya pazarına ortalama 9 gün karayolu ile, aynı gün THY Air cargo taşımacılık yetkinliği ile ürün ulaştırabilme miz,

- Avrupa’da saatlik 10 dolar olan hasat işçiliği maliyetinin ülkemizde 2,5 - 3 dolar seviyesinde olması,

- Ülkemizin iklim uygunluğu ve enlem derinliği

nedeniyle Türkiye, superfoods kategorisindeki en popüler ürünlerden biri olan yaban mersininin özellikle Avrupa pazarı için merkezi olmaya en güçlü aday ülkedir.

THY Hava Kargo ile Avrupa’nın en uzak pazarı İngiltere’ye dahi THY verilerine göre 5 saatte ürün gönderebilme avantajımız, pandemi sonrası İngiltere işgücü piyasasının, Türkiye’ye göre 3 ila 4 kat daha maliyetli duruma gelmesi nedeni ile, maliyet olarak da Türk yaban mersini üreticilerinin elini güçlendirmiş durumdadır.

"Türkiye, Orta Avrupa, Doğru Avrupa, Rusya'nın batısı ve Orta Doğu ülkelerine de 5-6 günlük karayolu ile ürün ulaştırma avantajına sahiptir. Karayolu soğuk zincir lojistik yetenekleri, ülkemizdeki yoğun meyve ihracatı nedeniyle çok gelişmiştir."

Şirketin kurumsal marka adı İpek Yolu Orman Meyveleri A.Ş. olacaktır.

Levent Sarıgan, bugüne dek aynı bölgede Last Call, Valor, Top Shelf, Arabella Blue, Luna Blue, Loreto Blue çeşitlerinin verimlilik AR-GE’sini yapmıştır. Super Farm’ın kurulacağı Altınova ilçesi, Çobankale mevkiinde en yüksek verimi aldığı çeşitlerle bu projeyi gerçekleştirecektir.

Yaban mersini üretiminde, maksimum kalite ve verimin dayandığı temel çiftçilik metotları dışında, aynı iklim şartları ve arazide, mümkün olan tüm olası fide cinslerinin, farklı saksı boylarında, farklı dönüm başı yoğunluk mühendisliği ile üretim AR-GE’sinin yapılmış olması, çiftçilik faaliyetinin en riskli noktası olan “öngörülemezlik” unsurunu minimize etmemize yardımcı olur.

Levent Sarılgan, kitle fonlama ile kurulan Super Farm öncesindeki iki yılı aşkın sürede, Super Farm ile aynı lokasyonda, çeşit/tür uygunluk testlerini, otomasyona dayalı sulama, gübreleme, bitki takibi ve sensörlerle veri toplama altyapısı AR-GE’sini de tamamlamış olarak, siz yatırımcılarımızın karşısına çıkmıştır.

Levent Sarılgan, bahçe sahibi, yetiştirici çiftçi ve pazarlama sorumluluklarını üstlenerek, yaklaşık 12 yıl boyunca üretimi devam edecek olan yaban mersini fidelerinin temininiden, bahçenin kurulumuna, fidelerin dikimine, sulama ve gübreleme otomasyon altyapısının kurulumuna ve kalibrasyonuna, tüm işletme süresi boyunca çiftçilik faaliyetinin organize edilmesinden sorumlu olacaktır.

Levent Sarılgan, 2 yılı aşkın zaman içerisinde edindiği deneyim ve teknolojik altyapı ile, Türkiye ortalamasının çok üzerinde “bitki başına verim” seviyesi ve “meyve boyutu” performansına ulaşmasının ardından, elde ettiği ürün performansını, çok daha büyük ölçekte bir finansal katma değere dönüştürmek için bu kitle fonlama yatırım turuna çıkmıştır.

Levent Sarılgan’ın ilk kurduğu bahçe olan Alova Farm’ın aktif olarak satış yaptığı müşterilerin, Alova Farm’ın 2023 yılında ürettiği hacmin çok üstünde yaban mersini alımları bulunmaktadır. Başta Taze Dükkan gibi müşteriler, Super Farm ürünlerini de almaya devam edeceklerini beyan etmektedirler.

Super Farm bahçesi, dünyadaki en güncel tarım otomasyon altyapısı ile kurulacaktır. Yaban mersini üretimine özel saksılar, torf ve gübreler kullanılacak, yaban mersini üretimi için geliştirilmiş bir sulama ve sıvı gübre otomasyonu altyapısı kurulacaktır. Bu altyapı ile bahçedeki su ters ozmastan geçirilerek saflaştırılacak ve içerisinde bitki için gerekli mineraller eklenerek, verimliliği üst düzeye çıkaran bir besleme yöntemi uygulanacaktır.

Özellikle yurtdışı satış konusunda, Avrupa bölgesindeki en büyük iki pazar Almanya ve Birleşik Krallık’tır. Tüketimin en çok yoğun olduğu ve en büyük alıcıların konumlandığı pazar yanıbaşımızdaki Avrupa ülkeleri olduğu halde, dünya üretiminin %75’inin Çin ve Amerika kıtasında olması, büyük oranı taze tüketilen bu ürün için Türkiye gibi Avrupa’ya yakın ülkelere büyük bir fırsat sunmaktadır..

Bu fırsat nedeniyle yine CBI verilerine göre son yıllarda üretim kapasitesi olarak atak gerçekleştiren Fransa, İtalya, Almanya ve Doğu Avrupa ülkelerinin, Türkiye’ye kıyasla çok kısa bir sezonda ürün sağlayabilmeleri gibi çok önemli bir dezavantajı bulunmaktadır. Türkiye, yaban mersini ekosistemi olarak yılın 8+ ayında üretim yapabilen dünyadaki 3-4 ülkeden biridir.

Şu anda Türkiye’de yaban mersini yetiştiriciliği yapan hiç bir çiftçi, bir diğerine rakip değildir. 2021 yılından bu yana, dünyadaki tüketimin artışı üzerine, iç talepteki artışın da eklenmesi ile, yaban mersini üreticileri, doğru / kaliteli ürün ürettikleri sürece, alıcı ve pazar bulma konusunda hiçbir risk ve zorluk bulunmamaktadır.

Super Farm, yeni kurulan bir yaban mersini bahçesi olması nedeniyle bir müşterisi bulunmuyor. Ancak girişimcimiz Levent Sarılgan’ın mevcuttaki yaban mersini bahçesinin en önemli müşterisi olan Taze Dükkan organik, vegan ve glutensiz ürünler market zinciri, Super Farm 1 ürünlerini 2024 sezonunda alacağını beyan etmiş olan ilk müşterilerindendir.

"Kaliteli yaban mersini üretimi konusunda sunduğumuz farklılaştırıcı özellikler ve rekabetçi avantajlarımız, işletmemizi sektörde öne çıkan bir oyuncu haline getiriyor.

• Üretim Sürecindeki Özen ve Kalite Kontrolü: Yaban mersini yetiştirme aşamasında en üst düzeyde özen gösteriyoruz. Toprak seçiminden hasada kadar olan süreçlerde kaliteyi kesinlikle öncelikli tutuyoruz. Bitkilerimizi optimal büyüme koşullarında yetiştirirken, hasat ve paketleme aşamalarında da en yüksek kalite standartlarını uyguluyoruz. Bu, ürünlerimizin taptaze ve besleyici kalmasını sağlıyor.
• Doğal ve Sürdürülebilir Tarım Yaklaşımı: Üretimde doğal ve sürdürülebilir tarım yaklaşımını benimsiyoruz. Kimyasal gübreler ve zararlı ilaçlar yerine, organik yöntemler ve doğal gübreler kullanıyoruz. Bu, hem toprağın sağlığını korumamıza hem de ürünlerin doğal tat ve besin değerlerini en üst düzeye çıkarmamıza yardımcı oluyor.
• Teknoloji ve İnovasyon: Tarım teknolojilerini yakından takip ederek iş süreçlerimize entegre ediyoruz. Verimliliği artırmak, hastalıkları kontrol altında tutmak ve ürün kalitesini iyileştirmek için en son teknolojileri kullanıyoruz. Bu, ürünlerimizin daha uzun raf ömrüne ve daha iyi tat profilini korumasına yardımcı oluyor.
• Ürün Çeşitliliği ve Özelleştirme: Geniş ürün yelpazemizle, müşterilerimize çeşitli seçenekler sunuyoruz. Taze meyvelerden dondurulmuş yaban mersini ürünlerine kadar farklı seçenekler sunarak müşteri ihtiyaçlarını karşılıyoruz. Ayrıca, özel taleplere göre ürünleri özelleştirme yeteneğimiz de rekabetçi avantajlarımızdan biridir.
• Müşteri Odaklı Hizmet: Müşteri memnuniyeti işletmemizin merkezinde yer alıyor. Müşterilerimizin geri bildirimlerine ve taleplerine özen gösteriyor, onların beklentilerini aşmayı hedefliyoruz. Bu sayede sadık bir müşteri tabanı oluşturuyoruz.

Bu unsurlar bir araya geldiğinde, kaliteli yaban mersini üretimimizin sektördeki diğer oyunculardan farklılaşmasını ve rekabetçi avantajlarımızı oluşturmasını sağlıyor. Müşterilerimize sadece üstün ürünler sunmakla kalmıyor, aynı zamanda doğal, sürdürülebilir ve yenilikçi yaklaşımımızla onların güvenini ve memnuniyetini kazanıyoruz.

• Pazar Talebi: Yaban mersini ürünümüz, pazar tarafından büyük bir talep görmektedir. Sağlık odaklı tüketici eğilimleri ve beslenme bilincinin artması, yaban mersininin doğal antioksidanlarla zengin olması nedeniyle talebin artmasına yol açmıştır. Ürünümüz, taze meyveleri koruyan özel ambalajlama teknikleri sayesinde taptaze olarak tüketicilere ulaşır. Bu talep artışı, ürünümüzün sektördeki diğer ürünlerden ayrılmasını sağlamaktadır.
• Yüksek Teknoloji Sınıflandırması: Ürünümüz, yaban mersini yetiştirme, hasat etme ve işleme aşamalarında en son tarım teknolojilerini kullanarak üretilmektedir. Akıllı sensörlerle izlenen yetiştirme ortamları, bitkilerin ihtiyaçlarına özelleştirilmiş bakım sağlar. Otomasyon ve veri analitiği, ürün kalitesini ve verimliliği artırır. Bu yüksek teknoloji uygulamaları, ürünümüzün sürdürülebilirliği ve kalitesini sağlamada kritik bir rol oynar.
• İşlevsel Prototip Seviyesini Geçme Düzeyi: Ürünümüz, işlevsel bir prototip seviyesini geçerek ticari ölçekte başarılı bir şekilde üretilmektedir. Ar-Ge çalışmaları ve saha deneyimleri, üretim süreçlerini optimize etmemize ve ürün kalitesini istikrarlı bir şekilde sağlamamıza yardımcı oldu. Ürünümüzün güçlü ve istikrarlı bir üretim sürecine sahip olması, işlevsel prototip seviyesini aşarak gerçek dünya koşullarında etkili bir şekilde kullanıldığını göstermektedir.

Dünyada yaban mersini başta olmak üzere tüm orman meyvelerinin tüketimi son 10 yılda çok hızlı bir artış trendi gösteriyor. Tüketimin en çok büyüdüğü bölgeler arasında AB, Birleşik Krallık ve Çin başı çekmesine rağmen, dünyanın en büyük yaban mersini üreticileri ABD, Kanada, Meksika, Peru, Şili ve Çin toplam global yaban mersini üretiminin %75’inden fazlasını gerçekleştirmektedir.

Aşağıdaki tabloda görüldüğü üzere, ABD pazarında orman meyveleri pazar büyüklüğü 2018’den 2022 yılına kadar geçen sürede %40 artarken, elma, üzüm, kiraz, mandalina, kavun, muz ve avokado pazarları ya yerinde saymakta ya da yalnızca %10 seviyesinde artış göstermektedir. Dünyadaki tüm ülkelerde, aşağıdaki ABD perakende meyvelerin market satış raporlarında görünen, “antioksidan ve antosiyanin zengini gıdaları tüketme” yönünde bir trend gözlemlenmektedir:

Hollanda’nın kooperatifçilik kökeninden gelen, tarım ve gıda sektörüne finansal çözümler sağlayan dünyanın en büyük finansal kurumlarından Rabobank’ın raporuna göre, önümüzdeki 5 yıl içerisinde ABD’de kişi başı yaban mersini tüketimi 1,2 kg’dan 1,5 kg üzerine çıkarken, AB’de iki katına, Çin’de ise 3 katına çıkacaktır. Dünyada başka hiçbir tarımsal üründe bu kadar geniş coğrafyada bu kadar hızlı bir tüketim artışı beklenmemektedir.

1980’li yıllarda orta üst gelir grubunun satın alabildiği, çok pahalı bir meyve olan muz, 2000’li yıllarda ülkemizde de (Antalya yöresinde) sürekli olarak yetiştirilmeye başlanmış ve tatlı, pastacılık, süt ürünleri, kurutulmuş gıda gibi birçok alanda kullanımı artarak, çok büyük bir pazar büyümesi yaşamıştı. Yaban mersini, şu anda 1980 yılındaki muz ile benzerlik göstermektedir. Yaban mersini, 1980 - 2000 arasında muzda yaşanan pazar genişlemesinin bir benzerini kaçınılmaz şekilde yaşayacak gıdalardan biri olarak görülmektedir.

Yaban Mersinini en büyük alıcıları AB, İngiltere, Rusya, ABD’deki zincir marketler ve tatlı-çikolata-atıştırmalık üreticileridir. Bu pazarlarda en güçlü olan yapı, Amerika kıtasındaki üretiminin büyük kısmını elinde bulunduran, dünyanın onlarca ülkesinde 450’den fazla üreticiye sözleşmeli üretim yaptıran ve hiçbir aracı olmadan marketlere direkt satış yaparak, maksimum karlılıkta ve tazelikte ürün tedariği konusunda rakipsiz olan Driscoll’s şirketidir. Driscoll’s şirketinin etkin olduğu Amerika kıtası da toplam dünya yapan mersini üretiminin %54’ünü gerçekleştirmektedir.

Dünya yaban mersini üretimi 2010 yılından 2022 yılına kadar olan sürede 439.000 tondan 1.8 milyon tona ulaşarak, %400 artmıştır ve halen benzer hızda artmaya devam etmektedir. Türkiye ise henüz yalnızca 7.000 ton üretim kapasitesine (dünya üretiminin %0,39’u) sahiptir.

Yukarıdaki tabloda yer alan IBO (Uluslararası Yabanmersini Birliği) 2022 raporuna göre, 2021 yılında 500 hektar olan toplam yabanmersini üretim alanı büyüklüğümüz;

2022 yılında 600 hektar iken,

Haziran 2023’te ise 1.000 hektara ulaşmıştır.

2021 yılında 3.700 ton olan üretimimiz, 

2023 yılında 7.000 tona ulaşmıştır.

Kaynak:https://www.internationalblueberry.org/assets/uploads/2023/07/Halit-Duran_Turkish-Blueberry-Industry.pdf

Bu rakamı, rekabet ettiğimiz diğer Kuzey Afrika ve Doğu Avrupa ülkeleri ile karşılaştıracak olursak; Doğu Avrupa ülkelerinden Polonya ile aramızdaki fark 5-6 yılda kapanabilecek seviyede açılmış olmakla birlikte, diğer tüm Doğu Avrupa ülkelerinin, bizim 5 yıllık büyüme planlarımızla rekabet edemeyeceği IBO’nun 2022 sektör raporu verilerine dayanarak açıkça görülmektedir:

Türkiye’nin mevcut üretimini Batı ve Orta Avrupa ülkeleri ile kıyasladığımızda ise yine IBO 2022 sektör raporuna göre şu tablo ortaya çıkmaktadır:

Yunanistan, güneyli çeşitler yetiştirme açısından uygun iklime sahip olmasına rağmen, henüz oyuna girmemiş olmakla birlikte, İtalya’yı kısa sürede katlayarak geçebilmemiz (8+ ay boyunca üretim avantajımıza dayanarak), Portekiz’i birkaç yıl içerisinde yakalayabilmemiz, önümüzdeki 4-5 yılda ise Fas’ı ve 5 yıl perspektifte dünya 10’uncusu olan G.Afrika Cumhuriyeti’ni geride bırakarka ilk 10’a girmemiz son derece mümkündür.

Dünyada yaban mersini başta olmak üzere tüm orman meyvelerinin tüketimi son 10 yılda çok hızlı bir artış trendi gösteriyor. 2027 yılında global yaban mersini pazarının 2.5 milyar USD olması bekleniyor.

https://www.technavio.com/report/blueberry-market-analysis

Aşağıdaki tabloda görüldüğü üzere, ABD pazarında orman meyveleri pazar büyüklüğü 2018’den 2022 yılına kadar geçen sürede %40 artarken, elma, üzüm, kiraz, mandalina, kavun, muz ve avokado pazarları ya yerinde saymakta ya da yalnızca %10 seviyesinde artış göstermektedir. Dünyadaki tüm ülkelerde, aşağıdaki ABD perakende meyvelerin market satış raporlarında görünen, “antioksidan ve antosiyanin zengini gıdaları tüketme” yönünde bir trend gözlemlenmektedir:

Türkiye’de pazarın yapısı; çok küçük olan yerel üretimin çoğunun zincir marketler ya da zincir marketlerde satılan markalar tarafından satın alındığı, 2023 yılı içerisinde yaban mersini çiftliklerinin tarladan direkt son kullanıcıya D2C satış yapma eğiliminin yükselişe geçtiği ancak halen yaban mersininin çok düşük seviyelerde tüketildiği, tüketim alışkanlığının yeni yeni geliştiği bir görüntüdedir.

Dünyadaki pazarda ise, aşağıdaki Trade Map raporundaki ihracat yapan ülke büyüklüklerine bakıldığında, yanı başımızdaki AB pazarı da dahil olmak üzere dünyadaki yabanmersini ithalatının çoğunun, binlerce kilometre uzaklıktaki Orta, Güney ve Kuzey Amerika ülkelerinden yapıldığını görüyoruz.

AB bölgesine en yakın, ilk 10 yaban mersini ihracatçısı içerisine girebilen diğer ülkeler ise İspanya, Polonya ve Fas’tır. Hollanda Dışişleri Bakanlığının bağlı CBI’nın verilerine göre Avrupa bölgesindeki en büyük iki pazar Almanya ve Birleşik Krallık’tır. Tüketimin en çok yoğun olduğu ve en büyük alıcıların konumlandığı pazar yanıbaşımızdaki Avrupa ülkeleri olduğu halde, dünya üretiminin %75’inin Çin ve Amerika kıtasında olması, büyük oranı taze tüketilen bu ürün için Türkiye’ye büyük bir fırsat sunmaktadır..

Bu fırsat nedeniyle yine CBI verilerine göre son yıllarda üretim kapasitesi olarak atak gerçekleştiren Fransa, İtalya, Almanya ve Doğu Avrupa ülkelerinin, Türkiye’ye kıyasla çok kısa bir sezonda ürün sağlayabilmeleri gibi çok önemli bir dezavantajı bulunmaktadır.

Ülkemizde, Şili, Peru, Meksika ve ABD ile birlikte, yılın en az 8 ayında, Antalya’nın güneyinden başlayarak, Karadeniz’e kadar uzanan bölgede birçok farklı türde yaban mersini üretimi yapabilmektedir. Bu açıdan, global pazar yapısındaki en büyü alıcılar olan zincir marketler için yılın 8 ayında tek bir noktadan / ülkeden tedarik yapma rahatlığı sunabilen bir coğrafi avantajımız bulunmaktadır. Super Farm ile başlayan stratejik yaklaşımımızda, yılın 8 ayında yabanmersini üretilen bir ağ yapısı kurup, aracısız olarak son alıcılara ürünü satarak, maksimum kazanç verimliliğinde bir iş modelini hayata geçirmiş olacağız.

Yaban mersini üretiminde dünyada yeni trend, topraksız, açık havada, kontrollü, izlenebilir, yüksek verim ve kalitede ürün üretilebilen saksıda üretimdir. Çin, ABD, İspanya, Polonya, Romanya gibi bir çok ülke hızla bu yöntemle üretim yapmaktadır. Bunun rekabetçiliği arttırma konusunda iki temel faydası bulunmaktadır:

Hızlı üretim, hızlı ölçeklenme ve toprakta tarıma kıyasla X2 kat daha yüksek verimi 25+ yıl yerine 12 yılda almak.

Kaliteli, kontrollü, maliyet etkin ve temiz (ilaçsız) ürün üretebilmek.

Yatırım maliyeti toprakta tarıma kıyasla ortalama 2,5 kat daha yüksek olmakal birlikte, bu farkı, alınan yüksek ve hızlı verim; hem toplam hasat verimi hem de paranın zaman maliyeti ile karşılamaktadır. Bu sayede yatırımcıların, toprakta yapılan yaban mersini yatırımına kıyasla temettü gelirleri öne çekilmiş olmaktadır.

Türkiye yaban mersini pazarında, iç üretimin taze olarak satılması konusunda pazarda rekabetten öte bir açık bulunmaktadır. Tüketim yerine yakın (İstanbul, Bursa, Yalova çevresi için ana pazarın İstanbul, Antalya çevresi için de Antalya ve yazlık yöreler gibi) üreticiler, direkt tarladan, kilo bazlı satış yaparak perakende ürün karlılığını yakalayabilmektedir. Bu açıdan Super Farm gibi yaban mersini üreticilerinin, en büyük tüketim ve ihracat merkezine olan İstanbul’a yakınlığı, son kullanıcıya direkt satış yaparak değerlendirmesi önemli bir rekabet avantajıdır.

Saksıda, teknolojik dikey tarım yapan tüm üreticiler için diğer önemli rekabetçilik faktörü; en kaliteli, ihracat standardında ürün talep eden modern perakende zincirlerine ve doğal/organik/vegan marketlerine satış yapabilecek standartta ( temiz / ilaçsız ürün) satış yapmaktır. Girişimcimiz Levent Sarılgan, hali hazırda daha önce kurduğu orman meyveleri bahçesi ile Taze Dükkan gibi onbinlerce tekil yaban mersini üreticine atış yapan marketlere ürün satmakta ve bu avantajı değere dönüştürmektedir.

Kitle fonlama kampanyasının başarılı sonuçlanması halinde kurulacak girişim şirketimiz, şu 3 kanaldan satış yaparak, maksimum kg başına karlılık hedefini gerçekleştirecektir:

Türkiyedeki online ve fiziksel marketlere direkt satış

Toptan ürün satış

Kendi markamızla online ya da fiziksel market rafından satış

HORECA kanalına, Otel ve Restoran zincirlerine doğrudan satış.

Yurtdışı market zincirlerine doğrudan satış.

Super Farm’ın uzun vadede iki hedef pazarından biri olan yurtdışı pazarında, rakipler dışında, potansiyel ekosistem ortakları ve alıcıları da bulunmaktadır. Bunlardan en bilinen ve büyük olanı Driscoll’s’tür. 10’dan fazla ülkede 450’den fazla orman meyvesi çiftliğinde, yüzlerce farklı üreticiyle birlikte kurduğu bahçeler ağı ile dünyanın en büyük orman meyveleri satıcılarından biri olarak, ABD pazarında toplam yaban mersini pazarının %40’ını, ahududu pazarrının %80’ini elinde bulundurmaktadır. Türkiye’nin, bu tür yapıların Avrupa pazarı için en yakın tedarik bölgesi olması, Super Farm ve ülkemizdeki diğer yaban mersini üreticileri için çok önemli bir fırsattır.

Amerika kıtasının, birden çok ülkede yaban mersini dahil tüm orman meyvelerini üreten ve ticaretini yapan diğer büyük oyuncusu da dünya yaban mersini pazarının %25’ini elinde bulunduran ve 37 ülkede satış yapan Hortifruit’dür. Bu global üretim ve satış ağlarına, Super Farm gibi bundan sonra da kitle fonlama üzerinden yatırımcılara açılmaya devam edilecek yaban mersini bahçelerimizle birlikte, tek bir noktadan ürün sağlayarak, hem yüksek hacimde sürdürülebilir hem de karlılığı yüksek satış yapılacaktır.

Super Farm’ın rakibi olarak tanımlanabilecek markalar; Oragro Tarım’dır.

Türkiye’de şu anda, ülke olarak 10 yıl içerisinde ulaşabileceğimiz 100.000 ton hedefinin %7’si seviyesinde olmamız nedeniyle, her ne kadar teknik olarak “rakipler” olarak tanımlansa da, yaklaşık 10.000 dönüm toplam yaban mersini ekili alanı, ortalama 40 dönüm üzerinden değerlendirdiğimizde 200 ila 300 yaban mersini bahçesi bulunduğu varsayılabilir.

Bu rakam, Super Farm’ın ilk yıllarında odaklanacağı Türkiye iç pazarının talebi dikkate alındığında bile çok yetersiz bir üretim hacmini tanımladığı için, pazarda bir satış rekabeti olduğu söylenemez. Şu anda yerli üreticiler üretimlerinin 100%’ünü kolaylıkla tarladan zincir marketlere, ihracatçı şirketlere, online marketlere, doğrudan son tüketicilere satabilmektedir.

Birincil rekabet grubu; açık havada ve seralarda, dikey tarım modeli ile, saksıda, kontrollü tarım yapan, ihracat kalitesinde ürün üreten ve bazıları kendi kanalları üzerinden son tüketiciye de satış yapan çiftliklerdir. Bu tanıma giren rakiplerin 100 dönüm ve üzeri büyüklükte üretim yapanları genellikle Antalya, Güney Doğu Marmara ve Karadeniz yörelerinde yoğunlaşmaktadır.

Antalya yöresindeki üreticiler güneyli türlerin üretimini yapmakta ve erkenci (fiyat olarak katma değeri daha yüksek olan) hasatlarını seralardan almaktadır.

Super Farm’ın de bulunduğu kuzey bölgelerinde ise, hem haziran - ağustos sezonunda ürün alınabilmekte, hem de mart ayı itibarı ile gerçekleşen erkenci hasat, kuzeyli çeşitler ekilerek, açık havada ve daha düşük maliyetle de alınabilmektedir.

Hollanda’nın kooperatifçilik kökeninden gelen, tarım ve gıda sektörüne finansal çözümler sağlayan dünyanın en büyük finansal kurumlarından Rabobank’ın raporuna göre, önümüzdeki 5 yıl içerisinde ABD’de kişi başı yaban mersini tüketimi 1,2 kg’dan 1,5 kg üzerine çıkarken, AB’de iki katına, Çin’de ise 3 katına çıkacaktır. Dünyada başka hiçbir tarımsal üründe bu kadar geniş coğrafyada bu kadar hızlı bir tüketim artışı beklenmemektedir.

Türkiye’de ise henüz emekleme aşamasında olan yaban mersini tüketiminin, özellikle meyvenin sağlık açısından faydaları daha çok bilindikçe, ilerleyen yıllarda tüketiminin hızla artması beklenmektedir.

Aşağıdaki tabloda görüldüğü üzere, 2012/13 yıllarına göre yaban mersininin AB’ye ithalatı 6 kattan daha fazla artış göstermiştir.

Tüm AB pazarı, AB içi ve çevresi üretimin Portekiz, Kuzey Afrika, İspanya, Polonya, Romanya gibi ülkelerde hızla artmasına rağmen, 27 AB ülkesi halen tükettikleri yaban mersininin yarısını AB dışından satın almaktadır. Eylül - Ekim ve Mart - Nisan - Mayıs aylarında planlanacak erkenci ve geç türler ile, AB’den elde edilecek ihracat hacmi ve karlılığı, daha da yükseltilebilir.

Bunun üç temel nedeni var:

1) Özellikle yabanmersini başta olmak üzere orman meyvelerinin besin değerlerinden dolayı en sağlıklı ve faydalı gıda grubu olarak kabul edilmesi. Yaban Mersininin tüm dünya tarafından “super food” olarak tanımlanan ilk 10 üründen biri olması.

2) Yaban Mersininin, kanser ve demans gibi çağımızın en yaygın ve çözümü zor olan hastalıklar başta olmak üzere, birçok hastalık sürecinde doktorlar ve tıp uzmanları tarafından tüketiminin önerilmesi. Bu konuda birkaç uluslararası sağlık yayınına referans vermek tüm yatırımcı adayları için objektif bakış açısı geliştirebilmeleri açısından faydalı olacaktır.

(a.https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC2850944/#:~:text=This%20body%20of%20pre%2Dclinical,adults%20at%20risk%20for%20dementia ,

b) https://www.aicr.org/cancer-prevention/food-facts/blueberries/ ,

c) https://www.nfcr.org/blog/national-blueberry-month-health-benefits-and-cancer-prevention/)

3) Orman meyveleri grubu içerisinde raf ömrü en uzun olan ve her türlü doğa ve iklim koşullarına uyum açısından en güçlü, en geniş coğrafyada yetiştirilebilir meyve türü olması.

Super Farm yaban mersini bahçesi ile başlanılan proje, kurulacak yeni bahçelerle 2026 yılına kadar, Türkiye’nin 30.000 ton olarak beklenen toplam yaban mersini hasadının %20’sini, dünya pazarındaki toplam üretimin %1,5’unu hedeflemektedir. Super Farm,, Türkiye’de B2B ve B2C satış yapmayı hedeflemektedir. Bu büyüklük, 2.5 milyar Euro’ya yaklaşacak bir dünya pazarının 40 milyon Euro’ya varan bölümüdür.

Super Farm projesi 18.000 ağaç ile gerçekleştirilmesi ve ilk hasatın 2024 yılında alınması planlanmaktadır.

Saksı başı üretimin 2024 yılında 1,5 kg, 2025-2026 yıllarında 3 kg, 2027 yılında 3,5 kg ve sonraki yıllarda 4 kg olacağı öngörülmektedir.

Toplam üretimin 2024 yılında 27.000 kg, 2025 ve 2026 yıllarında 54.000 kg, 2027 yılında 63.000 kg ve sonrasında 72.000 kg olması hedeflenmektedir. Yıllara sâri kg başı satış fiyatının ortalama 6.5 Euro olması öngörülmektedir. Projenin 12 yıllık yaklaşık 5.000.000 Euro ciro oluşturması öngörülmektedir. Bu bilgi formunda yer vereceğimiz önemli finansal kalemleri Türk Lirası cinsinden göstermemiz gerektiği için TL ve Euro enflasyonu projeksiyonundan hesaplandığımız EUR/TL döviz kuru ile oluşan satış projeksiyonu aşağıdaki gibidir:

Projenin temettü verimliliğinin Euro bazında ortalama %18 olarak gerçekleşmesi hedeflenmektedir.

*Proje ile ilgili yapılan tüm finansal değerlendirmeler ve projeksiyonlar girişimin konusu olan ürünün Euro duyarlı olması sebebiyle gelecek dönemlere ait gelir ve gider tarafındaki öngörüler kurda yaşanabilecek değişimlere göre farklılık gösterebilir.

*Kurulacak olan yeni şirket, faaliyetlerini faizsiz finans ilkelerine  uygun bir şekilde yürütecek olup katılım esaslarına aykırı işlemlerde bulunmayacaktır.

Super Farm, Yalova’nın Altınova bölgesinde Çobankale mevkiinde kurulacaktır. İstanbul’un merkezinen, örnek olarak Altunizade’den, Osmangazi köprüsünü kullanarak 45 dakikada ulaşabildiğiniz kadar yakın bir meafedeki en dinemik tarımsal üretim bölgelerinden bir tanesidir.

Super Farm’ın içerisine bulunduğu bölge, İpek Yolu ticaretinde çok önemli bir bölgedir. Vadimizin üzerindeki 150 rakımlı bir tepenin zirvesinde, 150×120 metre ebadında bir kale olan Çoban Kale bulunur. Bir görüşe göre, belirlenemeyen bir tarihte Cenevizliler tarafından yapılmıştır, arkeolog Clive Foss’a (İngiliz Arkeoloji Enstitüsü, Araştırmacı) göre ise, İmparator Alexius tarafından 1087 yapılmıştır.

Büyük Osmanlı tarihçimiz Prof.Dr. Halil İnalcık, kalenin öneminden ve fonksiyonundan şu şekilde söz eder: “Çobanlar buraya sürüleriyle dinlemek için geldiklerinden, adı Çoban Kale olmuştur. Koyun Hisarı, Osmanlı geleneğinde bu bağlantı içinde, bizim Çoban Kale’miz olmalıdır. İmparator Manuel Komnenos (1143–1180) , Pylai Kalesi’ni ve surlarını inşa ettirdi. Kıyı ovasına uzanan vadideki bizim Çoban Kale ya da Koyun Hisarı, bu yeni inşa edilen ya da onarılan kalelerden biri olmalıdır.”

Çoban Kale birden çok nedenle stratejik bir konumdadır. Gerek Roma, Doğu Roma (Bizans) , gerek Osmanlı döneminde, İstanbul’dan başlayıp Anadolu içlerine giden en önemli ticaret yolunun hemen kenarında, yolu kontrol eden hâkim bir noktadadır. Çoban Kale, savunma yönü göz önüne alınarak, önemli bir kontrol ve güvenlik kalesidir. Türkler’in batıdan gelecek tehditlere karşı, Çoban Kale’yi yaptırdıkları düşünülmektedir. Diğer taraftan, ticari açıdan da çok önemli olan Çoban Kale, İpek Yolu boyunca devam edecek olan kafilelerin, yol boyunca tükettikleri koyunları tedarik ettikleri bir tedarik merkezi görevi de üstlenmiştir.

Yaban mersini son 10 yılda dünyada tüketimi en çok artan meyvelerden biridir.

Yaban mersini, tüm dünyadaki guda ve sağlık profesyonelleri tarafından “superfoods” olarak tanımlanan, çok sağlıklı bir meyvedir. (Kanıtlar için bilgi formundaki “Yaban Mersini Meyvesinin Sağlığa Faydası ve Yüksek Besleyicilik Yönü ile İlgili Araştırmalar” sekmesine bakabilirsiniz)

Şili’nin 5.500 dönüm toplam tarımsal alan büyüklüğü ile en büyük yabanmersini üreticilerinden CarSol’un araştirmasına göre son 10 yılda, dünyada yaban mersini tüketimi yıl bazında ortalama %11,4 artmaktadır. Önümüzeki 10 yılda ise %11,8 yıllık ortalama tüketim artışı beklenmektedir. Bu matematik ile 7 ila 8 yılda ikiye katlanacak olan tüketimi karşılama potansiyeli en yüksek ülkelerden biri; mevsim uygunluğu, arazi genişliği ve Avrupa+Rusya+Orta Doğu pazarına yakınlığı ile Türkiye’dir.

Yaban mersini, dönüm başı verimlilikte yüksek kazanç sağlayan bir tarım ürünüdür. Super Farm’ın 12 yıllık toplam satış geliri 5.000.000 Euro olarak planlanmaktadır. Yatırım geri dönüşü verimliliği kriterleri ile bakıldığında, yıllık bazda %18 Euro bazında getiri, temettü verimliliği açısından çok çkici bir hedeftir.

Super Farm’ın İstanbul’a 50 dakika mesafede yer alması, ticarileştirme stratejimiz içindeki en önemli satış kanallarından biri olan D2C (tüketiciye direkt satış) satış yaparak, toptan değil perakende satış fiyatı seviyesinden karlılık elde etmek açısından çok uygulanabilir bir satış hedeftir.

Levent Sarılgan, İTÜ mimarlık fakültesi mezunu olup, 5 yıl profesyonel olarak bu alanda görev almıştır. Super Farm’ın tüm teknik mimari altyapısını Alova Farm’da olduğu gibi, Türkiye’de çok az benzeri olan bir kalitede gerçekleştirecek teknik donanıma ve deneyime sahiptir.

5 yıldır Yalova’nın Altınova Bölgesi’nde meyve çiftçiliği / bahçeciliği yapmakta, 3 yıldır da yalnızca orman meyveleri yetiştirmektedir. Dünyanın ABD’deki en büyük ve teknolojik çiftlikleri ve dünyanın en büyük fide üreticilerini ziyaret ederek, Türkiye’de birçok uzmanla AR-GE süreçlerini yöneterek, yatırımcısı olduğu sulama otomasyonu sistemlerinin geliştirilmesine kadar uzmanlaşmıştır.

1.Stratejik Planlama ve Vizyon Sahibi Olma:

• Yaban mersini yetiştiriciliği alanında uzun vadeli hedefler belirleyebilme yeteneği.
• Tarım sektöründeki gelişmeleri takip ederek işini geleceğe taşıma stratejileri geliştirme yetkinliği.

2.Ekip Yönetimi ve İşbirliği:

• Tarım ekibini etkili bir şekilde yönetme ve motive etme yeteneği.
• Çiftlik çalışanları arasında işbirliği ve iletişimi teşvik ederek verimliliği artırma yetkinliği.

3.Sorun Çözme ve Karar Verme:

• Zorluklarla karşılaşıldığında hızlı ve etkili çözümler üretebilme yeteneği.
• Tarım süreçlerinde karşılaşılan sorunları analiz ederek stratejik kararlar alma yetkinliği.

4.Üretim ve Kaynak Yönetimi:

• Verimli bir yaban mersini üretim sürecini planlama, yönetme ve optimize etme yetkinliği.
• Tarım arazisi, su kaynakları, işgücü gibi kaynakları etkili bir şekilde yönetme yeteneği.

5.Yenilikçilik ve Teknoloji Kullanımı:

• Tarım teknolojilerini takip ederek iş süreçlerine entegre etme yeteneği.
• Yenilikçi fikirler üreterek yaban mersini yetiştiriciliğinde verimliliği artıracak çözümler geliştirme yetkinliği.

6.Pazarlama ve İletişim Becerileri:

• Ürünlerin pazarlanması ve satışını artırmak için etkili iletişim stratejileri geliştirme yeteneği.
• Müşteri ilişkilerini yönetme ve müşteri memnuniyetini sağlama yetkinliği.

7.Risk Yönetimi ve Finansal Bilgi:

• Tarımın doğasından kaynaklanan riskleri anlama ve bunlara karşı stratejiler oluşturma yeteneği.
• Finansal verileri yönetme ve bütçe oluşturma konusunda yetkinlik.

8.Sürdürülebilirlik ve Çevre Bilinci:

• Çevre dostu tarım uygulamalarını benimseyerek sürdürülebilir üretim yöntemleri geliştirme yetkinliği.
• Doğal kaynakları koruma ve çevre bilincini iş süreçlerine entegre etme yeteneği.

"Yaban mersini yetiştiriciliği alanında büyük bir uzmanlık ve deneyime sahip olan Levent Sarılgan, sadece tarımsal yetenekleriyle değil, aynı zamanda etkili liderlik ve yönetim becerileriyle de dikkat çekmektedir. Onun yönetimsel gücü, çiftlik işletmesini sadece bir üretim alanı olarak değil, aynı zamanda verimlilik, inovasyon ve işbirliğinin bir araya geldiği bir merkez olarak şekillendirmesinden gelmektedir.

Girişimci, ekip yönetimi konusunda benzersiz bir yetenek sergilemektedir. Tarım ekibini motive ederek, onları ortak hedeflere yönlendirir ve her bir çalışanın potansiyelini en üst düzeyde kullanmasını sağlar. İşbirliği ve iletişim becerileri, çiftlik çalışanlarının birlikte çalışma yeteneklerini artırmalarını ve verimliliği optimize etmelerini sağlamaktadır.

Stratejik planlama ve vizyon sahibi olma konusunda da, sıradan bir tarım işletmesinden çok daha fazlasını oluşturmak için bir vizyona sahiptir. Uzun vadeli hedefler belirlerken, sektördeki en son gelişmeleri takip ederek işini geleceğe taşımayı hedefler. Bu stratejik yaklaşım, çiftlik işletmesini sürekli olarak büyütmek ve geliştirmek için temel bir temel oluşturur.

Aynı zamanda Levent Sarılgan, sorunları etkili bir şekilde çözme ve karar verme yeteneği ile bilinir. Zorluklarla karşılaşıldığında, hızlı ve akıllıca hareket ederek çözüm yolları üretir. Tarım süreçlerindeki karmaşık sorunları analiz eder ve stratejik kararlar alarak çiftliğin sürekli olarak başarılı olmasını sağlar.

Yönetimsel gücünün bir diğer yönü, yenilikçilik ve teknoloji kullanımındaki becerileridir. Levent Sarılgan, tarım teknolojilerini etkili bir şekilde benimser ve iş süreçlerine entegre eder. Yenilikçi fikirler üreterek, yaban mersini yetiştiriciliğinde verimliliği artırmak için yeni yaklaşımlar geliştirir.

Tüm bu yetenekler, Levent Sarılgan’ın tarım sektöründe güçlü bir lider olduğunu ve çiftlik işletmesini sadece bir işletme olarak değil, aynı zamanda bir başarı hikayesi olarak şekillendiren yönetimsel gücünü yansıtmaktadır."